Sorarlarsa yok dersiniz
18 Ocak 2018 Perşembe
16 Aralık 2017 Cumartesi
3 Kasım 2017 Cuma
geri sayım
Neydik de ne olduk
Hiçbir şey değildik
ve inanın bana bir şey de olmayacak
tabii ki olmayacak
ne tütün sarmaktan bıkacaksın
ya da
gitmek isteyeceksin
gitmek en doğrusu
hatta kaçmak
kendinden?
öfkelerinden?
yok yok
kaçış da çözüm değil
çünkü kaçamıyorsun
fazla mı geldi?
sanırım.
e peki nedir zor olan?
yaşamak?
elbette değil,
yaşamak zorunda olmak.
ve zorunda kalmak
bütün kötülüklerin tohumusun sen
filizleri de bizleriz
ya alışmak?
ya da alışmaya çalışmak?
neyse dostlarım,
iyi değilim
Hiçbir şey değildik
ve inanın bana bir şey de olmayacak
tabii ki olmayacak
ne tütün sarmaktan bıkacaksın
ya da
gitmek isteyeceksin
gitmek en doğrusu
hatta kaçmak
kendinden?
öfkelerinden?
yok yok
kaçış da çözüm değil
çünkü kaçamıyorsun
fazla mı geldi?
sanırım.
e peki nedir zor olan?
yaşamak?
elbette değil,
yaşamak zorunda olmak.
ve zorunda kalmak
bütün kötülüklerin tohumusun sen
filizleri de bizleriz
ya alışmak?
ya da alışmaya çalışmak?
alışamayıp buraya yazı yazmak.
neyse dostlarım,
iyi değilim
24 Eylül 2017 Pazar
anlamsızlıklar silsilesi
Bunlar hep boşa nefes tüketmeler
Tıpkı sildiğim yüzüncü satır gibi.
Anlam yok
Anlayan yok
Herkes anlaşılmaz
Kişi kendinden bilir
Bok çukuru mu?
Eli kirlenmiş bizler mi?
Boka kötü anlam yükleyen şerefsizler mi?
Kırmızıyı kim çözer?
Karanlığı kim süpürür?
Ne şaşırttı ki beni?
Hayat mıdır zaman mıdır
Bilmezler
Bilmem
Neyse dostlarım,
iyi değilim.
Tıpkı sildiğim yüzüncü satır gibi.
Anlam yok
Anlayan yok
Herkes anlaşılmaz
Kişi kendinden bilir
Bok çukuru mu?
Eli kirlenmiş bizler mi?
Boka kötü anlam yükleyen şerefsizler mi?
Kırmızıyı kim çözer?
Karanlığı kim süpürür?
Ne şaşırttı ki beni?
Hayat mıdır zaman mıdır
Bilmezler
Bilmem
Neyse dostlarım,
iyi değilim.
28 Mart 2017 Salı
ne desem ki
Cümlelerin başı olmuş "ah"
Cümlelerim olmuş
"vah"
ama mutluyum
bu yüzden ne yazı ne de şarap
ama konumuz bu değil
özledim
cidden özledim
bu kılıf pek hoş olmadı, yakıştıramadım.
kendime tabi..
sevemedim beni
olmadım lan daha
bir anda olmaması gereken şeyler bunlar
ya da kabullenmemem gerekirdi
neyden bahsettiğimi bilseniz ah!
şarkı da yok bu sefer
ölü adam şarkı dinler mi hiç..
ölü adam dirilir mi peki
keşke
ama önce sözünde durması gerek
biraz da saç kaybı!
siz hiç geçmişe seslendiniz mi?
"kendimi kendime anlatmaya utanır oldum"
Cümlelerim olmuş
"vah"
ama mutluyum
bu yüzden ne yazı ne de şarap
ama konumuz bu değil
özledim
cidden özledim
bu kılıf pek hoş olmadı, yakıştıramadım.
kendime tabi..
sevemedim beni
olmadım lan daha
bir anda olmaması gereken şeyler bunlar
ya da kabullenmemem gerekirdi
neyden bahsettiğimi bilseniz ah!
şarkı da yok bu sefer
ölü adam şarkı dinler mi hiç..
ölü adam dirilir mi peki
keşke
ama önce sözünde durması gerek
biraz da saç kaybı!
siz hiç geçmişe seslendiniz mi?
"kendimi kendime anlatmaya utanır oldum"
13 Haziran 2016 Pazartesi
Unutulmaya yüz tutmuş yalanlar..
Hayat, duyduğumuz o eski şarkıyla; öğreneceğimiz yeni şarkılar arasında tıpkı bir Newton'un sarkacı gibi, an gelir gelecekten ve bazen de geçmişten yersin darbeyi ama sen hep aynısındır; hareket dahi edemezsin, zaman seni oraya hapseder. Hep hareket ettiğini düşünen sen; tıpkı komadaki biri gibi son çırpınışlarını veriyorsun. Belki aldığın o nefes son nefestir ya da gördüğün o güzel kadın... sonra yaşadığını hissediyorsun. Hipnoz gibi, ne gerçek ne hayal bilemiyorsun. Son kalan sigarandan belki de son fırtını çekiyorsun ve yine çakmağını bulamıyorsun; kim böyle yaşamak ister ki? Ama bazıları böyle ölüyor farkındasın. Geçmişini bir kafese sokuyorsun "unutmak" diye nitelendiriyorsun tabii. Geçmiş darbeyi vuruyor ama gelecek boş durur mu sandın? O da kozunu oynuyor. Darbe yedikçe gerçeğe daha da yaklaşıyorsun. Artık ne geleceğin ne de geçmişin kalıyor ortada. Var olan tek şey sensin artık. Gözlerine uyku bandı çekilmiş gibisin ve 3. gözün artık kör. Artık uzun ve karmaşık bir yoldasın. Ne önün seninle en de arkan, ve yürüyorsun....
yürümeye devam ediyorsun
başın da dönmüyor artık
gözlerindeki perdeler de yok artık
hala körsün..
evet. Şuan gerçeğin içindesin
onları yakaladın
artık ölebilirsin.
28 Nisan 2016 Perşembe
TEK BAŞINA
Kafasında planları vardı ; kafası hep güzeldi..
Okuması gereken kitaplar, ezberlemesi gereken saçma sapan şeyler ve unutması
gereken insanlar ve nicesi kafasını kaşındırırdı. Saçını kesti.
Ölmesi gerekti, çünkü yaşamak için bir sebep
yoktu.
Gitmesi gerekti, gitmek yok olmak demekti.
Kendisi kalıpsızın tekiydi, beni de sevmezdi
pek; bazen güler bazen ağlardı, bakmayın güler dediğime gözyaşını teri
zannederdi. Değer vermezdi kendisine, bazen de çok verirdi. Kendi dışındaki her
şey onun için “diğerleriydi” ve herkesten de bunu beklerdi, “değerleri” değil
de “diğerleri” olmak isterdi. Oldu mu olmadı mı onu bilen yok. Aslında bir şey
bilen yok.
Galip gelmeyi de pek severdi, dipten çıkamadı bu yüzden.
Bir şarkı sözüydü. Bu yüzden “benden adam olmaz”
derdi.
Yalan da söylerdi. “gelme ey ecel” derdi.
“sevmeyi öğrenebilseydi, nefreti seçerdi”
“bi türlü öğrenemedi sevmeyi”
“bi türlü sevemedi”
“bi öğrenemedi”
“bi”
“bi”
“bi”
.
.
.
bi "o" kaldı..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)